8 Kasım 2007 Perşembe

aydınlanma

hiç bir rüzgarın fayda etmediği o hedefsiz geminin nereye gideceğini bilmeyen kaptanı artık gitmek istediği istikameti az çok kestiriyor ve iyi görüyor bu istikametin fırtınalarla kaplı tehlikeli denizlerini. geminin burnunda yüzüne çarpan deniz kokusuyla özgürlüğü hissettiği, yelkenlerini dolduran rüzgarlarla pupa yelken yolculuklar bir daha asla olmayacak belki de! belki de hep yağmurlarla yıkanacak yelkenleri, dümenin yekesini tutmak zorlaşacak belki yıllarca. ama yine de bu kaptan gidecek o yolu, o fırtınalı denizlere sonunu hiç bilmeden hiç düşünmeden girecek sadece sevdiğinden hem de, çok sevdiğinden!